Hakkımda
Ağustos bağrında 1984 yılında Korkuteli de dünyaya gözlerimi açtım. Çocukluk dönemimi Korkuteli de geçirdim. Kendimi hatırladığım dönemlerden itibaren içimde bastırılamayan merak duygusu hakimdi. Nerde çalışan bir alet görsem, hareketli bir oyuncak görsem içim içimi yer bu nasıl çalışıyor mantığını çözmeye çalışırdım. Üç yaşlarında bile tel ve kablolarla saatlerimi geçirdiğimi söylüyorlar. Ki hala öyleyim o dönemlerde çok oyuncaklar, radyo ve kaset çalar bozduğumu hatırlıyorum. O dönemlerde evimizin yapım dönemlerine denk geldiği için gelen ustaları seyretmek işleri nasıl yaptıklarını idrak etmek benim için muazzam bir keyifti. İlk bilgisayarla tanışma dönemim 1993 yılında oldu. Benim için keşfedilmesi geren muazzam bir makineydi. Bilgisayarla ilgili ayrıca bir yazı yazacağımdan dolayı çok fazla detaylandırmıyorum.
İlköğrenimimi 1995 senesinde Fatih ilköğretim okulunda bitirdim. Ortaöğrenimimi Korkuteli İmam Hatip Lisesinde 1995 yılında tamamladıktan sonra 1998-1999 da Antalya Anadolu İmam Hatip Lisesinde bir yıl hazırlık okuduktan sonra puan Lise son sınıfa başladığım zaman denemelerde iyi hatırlıyorum 120 puan barajını ne zaman geçebileceğim diye umutsuzluğa bile kapılmıştım. Fakat azim ve çalışma sonrasında okulda ilk 5 kişi arasında girmeyi başarmıştım. Her ne kadar üniversite sınavında bekledeğimden daha düşük bir performans göstersem de yine de iyi bir puan almıştım.
Gelelim doktorluk mesleğini şeçmeme… Aslında küçüklükten beri ne olacaksın sorusuna yanıtım hiçbir zaman doktor değildi. Doktorlarla birkaç kez dışında çokta haşir neşir birisi değildim. Lise yıllarımda bilgisayara olan düşkünlüğüm nedeniyle hep içimde yatan mesleğin bilgisayar mühendisliği olduğunu düşünüyordum. Fakat aldığım puan seçkin bir üniversitede bilgisayar mühendisliği kazanmaya yetmemesi durumu doktorluğu gündeme getirdi. Tabiki bu seçimde dış baskıların özelliklede babamın da istemesiyle 24 tercihimin 20 sini tıp tercihi 4 tanesini de bilgisayar öğretmenliğini tercih ettim.
Tercih sıralamasını yaptıktan sonra En fazla istediği ve gelebileceğini düşündüğüm yer olan Antalya Üniversitesi Tıp fakültesiydi. Tercihler açıklanınca dumura uğramış gibi oldum. Mersin Üniversitesi Tıp fakültesini kazanmıştım. Yanlış anlaşılmasın kazandığıma çok sevindim ama ilk duyduğumda ben mersin yazmışmıydım diye afalladım. Sonra yakınlıklarına göre yazdığımızı düşündüm. Fakat 10 saati bulan otobüs yolculuğunu görünce bu kadar uzak olduğunu farkettim. Bu hayal kırıklığı ve aileminde isteğiyle Tıp Fakültesi birinci sınıfın sonunda 85 puanla yatay geçiş başvurusu yaptım fakat ders program uyumsuzlupu nedeniyle kabul edilmedi. Tıp fakültesi ikinci sınıfın sonunda 84 puanla tekrar bir başvuru yaptım yine kabul edilmedi. Artık zorlayacak gücüm onlarında beni almayacaklarına kannaat getirip yatay geçişten vaz geçtim. Ha şunu da belirtmeden geçemiyeceğim iyi ki de Mersin üniversitesi olmuş diyorum sayımız azdı fakat muazzam bir eğitim aldığımızı mezun olduktan sonra çok iyi anladım. Bu eğitimde emeği olan hocalarıma ve asistan abilerime minneti bir borç bilirim.
Tıp fakültesinin vermiş olduğu zorluk koşuşturmaca ile 6 senenin nasıl geçtiğini çok idrak edemedim. Tıp fakültesi bittikten sonra daha dün başlamıştım nasıl geçti diye hayretler içinde kaldım Genel Cerrahiye olan ilgim ise Tıp fakültesi ikinci sınıfın sonunda 2004 yılında apendektomi ameliyatımdan sonra başladı. Diğer sınıflarda ve stajlarda gerek genel cerrahi gerekse diğer cerrahi branşlara hep ilgim daha fazlaydı. Tıp eğitimin sonunda cerrah olmayı kafama koymuştum. Fakat genel cerrahinin yükünün çok fazla olduğu ve biraz yıpratıcı olduğunu düşünerek diğer cerrahi branşlardan birine yönelmeyi düşündüm. Tabiki evdeki hesap çarşıdakine uymayabiliyor. Ki bölye oldu. Tus sınavına mezun olduktan sonra sınava kadar olan dönemde çalışabildim.
Mezun olduktan sonra Devlet hizmet yükümlülüğü kurasına başvurdum. Bu kurada memleketim olan Korkuteliye yakın Burdur ilçelerinde kadrolar açılmıştı. Bende Korkuteli’ne en yakın ilçe olan Kemer ilçesini tercih ettim. Burada 6 ay kadar çalıştım ve çok güzel bir ilçe olduğunu söyleyebilirim. Hem insanların dostluklarını, yardım severliklerini hala unutamıyorum. Kemer sağlık ocağı doktor ve personellerine de minnettarlığımı bildirmeden edemiyeceğim. Uzmanlık sınav sonucunun çok iyi olduğunu söyleyemem. Antalya ve ıspartadan 11 adet ortopedi, plastik cerrahi ve genel cerrahi olmak üzere pek umutlu olmayarak tercih yaptım. Hatta Isparta Genel Cerrahiyi unutmuşum babam onu da yaz olum dedi. Bende nasıl olsa gelmeyecek onu da yazayım diyerek yazdım. Fakat Isparta Genel Cerrahiyi kazandım. Bende şaşırdım ama olmuştu. Tus sınavına çalışmak gerçekten zordu. Bu sınava bir daha çalışmayı gözüme kestiremedim. Sevdiğim bir meslekti yoğun olsun gene de yaparım diyerek başladım.
Şubat 2009 da görevime başladıktan sonra Genel cerrahi zorda olsa keyif alarak çalıştım. Hocalarımdan başta Prof. Dr. Mahmut Bülbül, Prof. Dr. Recep Çetin, Prof. Dr. Ömer Rıdvan Tarhan, Doç. Dr. İbrahim Barut ve üzerimde en çok emeği olan hocam Yrd. Doç. Dr. Zafer Sabuncuoğlu‘ndan ve kıdemli asistanlarımdan cerrahi sanatını öğrendim. Hepsine ayrı ayrı minnettarlığımı sunuyorum. 2014 Mayıs -2016 Ağustos Tarihleri Arasında Yozgat Akdağmadeni Devlet Hastanesinde Mecburi Hizmetimi Tamamladım. 2016 Eylül Ayından itibarende 75. Yıl Milas Devlet Hastanesinde çalışmaktayım.
Haziran 2009 yılında da eşimle tanışıp Kasım 2009 da da dünya evine girdik. Zülal adında bir kız ve Davut Alper isimli bir oğlan babasıyım.
Geriye dönüp baktığımda kaderin önümüze bir yol çizdiğini ve olaylarında bizi bu yola yönlendirdiğini görüyorum.
Doktorluğun özelliklede cerrahinin sonsuz bir güç olmadığı, yaradanın insanlara yardım için vazifelendirdiği insanlar olduğunu, doktorlarında bir şeylerin olmasına vesile olduğu kanaatindeyim.
Sağlık en büyük nimet. Kalın sağlıcakla…
Yorum yapılmamış